Translate

30 Nisan 2013 Salı

Mehmet Seçkin

Köyümüz lagunet mahallesinden olan Emekli öğretmen Mehmet Seçkin in iki kitabı var


sizler için bu kitaplardan seçtiğim bir kaç güzel şiiri aktarmak istiyorum diğer şiirlerinide okumak isterseniz kitap istemek için   Tlf ,  Mehmet Seçkin  0 535 6542456 - 0 (224) 7121721

KALMAMıŞ

Arz eyleyip tuttum köyün yolunu,
 Çürümüş levhası, yazı kalmamış,
Bizim sarı kavak, bükmüş boynunu,
Mahallenin tadı tuzu kalmamış.

Üç yüz hanelik köy inmiş yarıya,
Yapılar, hasret gence kıza karıya,
Kapı tarlam, muhtaç dene darıya,
Sel almış çayırı, düzü kalmamış.

El işi tutanlar, şehre inmiş,
Okulum kapanmış, çatısı çökmüş,
Fırtına bahçede ağaçlar sökmüş,
Diller lal olmuşta sözler kalmamış.

Susuz değirmenin dönmüyor taşı,
Gelen yok, giden yok, uzakta çarşı,
Ninemin gözünden akıyor yaşı,
Haroda unun tozu kalmamış.

Komşu komşuya küskün duruyor,
Ayılar çoğalmış, kurtlar uluyor,
Kimsesizler delirmişte gülüyor,
Mal yok, davar yok, kuzu kalmamış.

Evlat gitmiş, köyde kalmış pederi,
Can kalmamış, bir kemikle bir deri,
Böcek sarmış, ev içinde her yeri,
Göz görmüyor, elde yazı kalmamış.

O şehre varırsın nataşa dolu,
Poşalar kol kola kesmişler yolu,
 İpsizi, sapsızı nice defolu,
Ağanın beyin izi kalmamış.

Seçkin derki yazdım acı sözleri,
 Köyde unutmayın garip yüzleri,
Nice yaşlıların yolda gözleri,
Bir candır duruyor, hazı kalmamış.

                                      Mehmet Seçkin ılıca köyü


NASIL ANLATAYıM ARTVİN İLİ'Nİ

Nasıl?
Nasıl anlatayım Artvin ilini?
Bir günde dört mevsim yaşanır orda,
 Bir yanda kar varken, bir yanda kiraz,
Topraklar rengarenk kuşanır orda.

Arhavi Hopa'da sahilde dolaş,
Borçka'da mola ver Artvin'e ulaş,
Kafka sör yolunda birazcık yavaş,
Boğalar eşinir, güreşir orda.

Vadiler derindir, yollar bükülür,
Derelerde sular akar köpürür,
Çoruh tur kabarır dağ taş sökülür,
Yürekler kan ağlar aşınır orda.

Yusufeli'nde, hey yücedir dağlar,
Kader insanları gurbete bağlar,
Hasretlik kahreder gözler hep ağlar,
Durmadan yollara, bakılır orda.

Cehennem deresi heybetli durur,
Ardanuç yanında kale görünür,
Cennette ne varsa orda bulunur,
Sofralar bir başka kurulur orada.

Şavşat'a götürür Çoruh 'un kolu,
Ardahan 'a kadar uzanır yolu,
Her güzellik orada orada dolu,
Yayladan yaylaya geçilir orda.

Aydınlığa açılmıştır yolumuz,
Hiçbir zaman bükülmedi kolumuz,
 Ata barı oynar bizim soyumuz,
Davula bir başka vurulur orda.

Yurda ışık verdi nice insanı,
Her zaman tetikte, korur vatanı,
Yedi mart gelince artar figanı,
Gözler dolar dolar boşanır orda.

                    Mehmet Seçkin ılıca köyü


              KÖYE GİDELİM

BEY
Duydum memleketin yolu ey olmuş,
Hanım; he de, bu yaz köye gidelim,
 Barajlar yapılmış Çoruh durulmuş,
 Hanım he de bu yaz köye gidelim

HANIM
 Yollar uzak iki üç gün suriyer,
Köy yolları yapılmamış duriyer,
Enişi, yokuşi beni yoriyer,
Hiç yalvarma memlekete gelernem.

BEY
Uçak varmış Kars'a bilet alırız,
Oradan da Cengelek'e varırız,
İki üç gün yaylalarda kalırız,
Hanım he de bu yaz köye gidelim.

HANIM
Yaylasını duman sarmış oranın,
Aklı yoktur oralarda duranın,
Söyler misin nesi eksik buranın,
Hiç yalvarma memlekete gelernem

BEY
 Yaylalara mal davardır yürümüş,
Her tarafı ala çiçek bürümüş,
Festivaller hayli güzel olurmuş,
Hanım he de bu yaz köye gidelim.

HANIM
 Yaylaların sert oluyor havası,
Festivalin içki miçki davası,
Şavşat'ta poşaların kavgası,
Hiç yalvarma memlekete gelernem.



BEY
 İkimizde orda doğduk büyüdük,
Oralarda karnımızı doyurduk,
çalışınca rahat rahat uyurduk,
Hanım he de bu yaz köye gidelim.


HANIM
 Cinal'da evimiz viran olmuştur,
Her yanına sıçan böcek dolmuştur,
Nicesine baykuş bile konmuştur,
Hiç yalvarma memlekete gelernem.


BEY
 Lagünet'tir, ata dede vatan i,
 Unuttun mi mezarlarda yatani,
Yaz günleri güzelolur her yanı,
Hanım he de bu yaz köye gidelim.

.

HANIM
Bizim köyün dere tepe her yanı,
Ayılardan gezemeyiz ormanı,
Soba tüter hiç çekilmez dumanı,
Hiç yalvarma memlekete gelernem.


BEY
Kulak ver de beni dinle ey hanım,
Ismim Mehmet Lagünet'li ozanım,
Sen gelmezsen nataşayla gezerim,
 Hanım he de, bu yaz köye gidelim.

HANIM
Yaşın geçkin iyi düşün sözünü,
Nataşaya sakın dikme gözünü,
Oralarda çeker isen nazımı,
Bir düşünem, belki bende gelirim.

                  Mehmet Seçkin ılıca köyü


HAKİM BEY

İfademi yazıp döktüm kağıda
Oku da gör suç bende mi hakim bey?
Bütün suçlar vurduğum o ayıda
 Bir incele suç bendemi hakim bey?

Mıntıkası Dedulat'ın ormanında
İşi neydi bostanımda tarlamda
Uyutmazdı hep o vardı rüyamda
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Geçen sene çobanımı dögmişti
Çitila 'da bir moziki boğmişti
Birkaç sefer petekluğa dalmişti
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Kırdı döktü, dalda meyve kalmadı
Mısır ektim yedi yedi doymadı
Ne yaptımsa ona çare olmadı
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Boz renkliydi sırtı fena tüylüydi
Koca kafa öküz gibi boyliydi
İnatçıydı çok acayip huyliydi
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Tam kapımda göz dikmişti üzüme
Gelme dedim aldırmadı sözüme
Dikleşerek tükürük attı yüzüme
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Yavruladı her yıl arttı sayısı
Teröristten daha azgın bazısı
Azgınların öyle olur yazısı
Bir incele suç bendemi hakim bey?

Mehmet Seçkin ılıca köyü


ARSİYAN DAGI

Ne zaman var oldun bilinmez yaşın,
Bulutlara ermiş başın Arsiyan,
Cin dağı Sahara senin kardaşın,
Altı ay sürekli kışın Arsiyan.

Yüceliğin üç bin metre yazılmış,
Yamaçlaran mavi güller dizilmiş,
Etrafında nice yıllar gezilmiş,
çığ dibine yolun vardır Arsiyan.

Kış gelince bürünürsün beyaza,
İlkbaharda dönüşürsün bir kıza,
Beyaz mendil saklayansın her yaza,
Mavi renkli pulların var Arsiyan.

Bazı günler duman sarar başını,
Pınar pınar akıtansın yaşını,
Hünerlisin sen bilirsin işini,
Şifa veren yanlarım var Arsiyan.

Suyun içer çayır çimen yeşerir,
Etrafında koyun kuzu meleşir,
Her yanında nice canlı kaynaşır,
Türlü türlü dillerin var Arsiyan.

Ilıca 'ma senden doğar güneşim,
Sabahları seni görmek ilk işim,
Gurbetteyim senin için gelmişim,
Yazın zevkli günlerin var Arsiyan.

Biliyorum nice savaşlar görmüşsün,
Her savaşta Türk'e siper olmuşsun,
Düşmanlara sende darba vurmuşsun,
Yedi Mart'ta bayramın var Arsiyan.

Mehmet düşkün toprağına taşına,
Çıkamadım Kençiyan'ın başına,
Gece gündüz sen girersin düşuma,
Yaylaların, soranın var Arsiyan.

Mehmet Seçkin ılıca köyü


GURBET ÇÜRÜTTÜ

Bir civan kişiydim düştüm gurbete,
Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü,
Hasret idim mala mülke servete,
 Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü.

Gurbete düşüren geçim parası,
Kıtadan kıtaya szla arası,
Kalbimi sızlatan sevda yarası,
Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü.

Ydd elde işçiyim çekmişim çile,
Yedi yıl ayrılık kolay mı dile,
Gözümden yaş akar dönüşür sele,
Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü.

Bir doktor gelmişte başımda durur,
Hemşire nöbette iğneler vurur,
Sıladan ayrılık beni öldürür,
Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü.

Yazsın kalemler yazsın derdimi,
Buradaki insanlar bilmez derdimi,
Zalim gurbet kırdı benim belimi,
Bakın ne haldeyim gurbet çürüttü.

Mehmet Seçkin ılıca köyü










Ilıcak köyü tarihçesi Fahrettin Balcı

 Ilıca köyü tarihçesi hakkında araştırmalar yapan köyümüz emekli öğretmenlerinden Fahrettin balcı'nın bu araştırmasını sizlerle paylaşıy...